28 Ekim 2007

Ömrümü Yiyip Bitirenler #1

2001 Eylul'unden beri omrumu yiyip bitiren otobus. 12 numara. Evden alir metro istasyonuna birakir. Aslinda ilk 3 sene evden alip okula birakti. Daha sonra okul degisince evden alip metro istasyonuna.
Cok maceram var bu otobuste. Dusmesin diye kendimi feda ettigim yaslilari,cocuklari,guzel hatunlari saysak buradan Bagdat'a yol olur. Tabii beni tutmayarak dusmemi saglayan insanlar da olmadi degil. Bir kere aci bir frende kendimizi arkadaslarla ustuste yerde buldugumuzu hatirliyorum hatirliyorum. Simdi olsa sinirlenebilirim belki de,o zaman kahkahalarla yerden kalktigimizi da hatirliyorum. Cocukluk iste...

Turkiye'de servislerde klasik olay vardir,en arkaya lise ogrencileri ortaya ortaokul ogrencileri oturur. Yani benim bindiklerimde boyleydi kural. Burada da on tarafi yaslilar,arka tarafi gencler aliyor. [Turkiye'de de boyle mi bilemem.] Ben bu otobusun iki kismini da yasadim iste. Ilk senelerde hep arkada takildik, artik yaslandik kafa kaldirmiyor gencleri diye ortalarda takiliyoruz. Agir abiyiz ya hani..

Bu otobusun gec kalmasi yuzunden bolca donma tehlikesi gecirmisligim vardir. Soforlerine bu yuzden cok sovmuslugum de var haliyle. -20'de beklerken otobusun gec kalmasi hic hos degil hakikaten. Allah dusmanima yasatmasin.

Yazarim diye dusundugumde cok sey vardi da aklimda,simdi unuttum gitti nedense yahu.. Amannn neyse,alti ustu otobus ulan iste.

Bu da metromuz. 2004'ten sonra kullanmaya basladim okula gidip gelirken. Cok kez icinde mahsur kaldim,cok kez aci frende otobuslerdeki gibi yerlere yigilan insanlari gordum. En komikleri barbi bebeklere benzeyenlerin ve gicir gicir takim elbiseyi giymis kravatli elemanlarin yerlere dusmesi acik ara. Yerlerin tozunu aliyorlar boyle durumlarda.

Bir keresinde metro istasyona geldi kapilar acilmiyor. 3dk bekledik,kapilar acildi. Bir ciktik ki metro'dan dumanlar yukseliyor. Arada yangin cikma ihtimali de var hani. Iki istasyon arasinda kalmasi ise baslarda korkutuyordu,artik hic sorun degil. Sogukta bekleme olayi da yok, hatta metro'ya kisin girseniz bile sicaktan montunuzu cikarmaniz gerekiyor.

Ilk yillarda kosuyordum metroyu yakalamak icin,ancak bu meret otobus gibi degil ki, iceri kendinizi atmaniz yeterli olmuyor. Velhasil ayni hatayi yillar sonra 1ay once yine yaptim. Kostum metronun kapilari kapanirken kendimi iceri attim, vucudumun yuzde 95'i icerideyken sag bacagim kapiya slklstl. Kapi kapanmaya calisiyor,arada bacak var. At cantayi yere,tut bacagini ceke ceke iceri sok. Feci aci veriyormus anladim. Morluk da cabasi.

Bir de metroya kosup kosup iceri kendini atamadigin anlar var,onlar en kotusu. Tam kapilar kapaniyor sen kosmussun ama kapida kaliyorsun. Iceridekilerin "salakkk salakkk" der gibi bakislari filan. Aman aman..Feci bir durum.

Heyecanli gencleri unutmamak lazim. Metro'dan inmisken ve metro'nun kapilari yeni kapanmisken metro'nun camlarina vurup artistlik yapan sebeklerin, metro'nun kapilari istasyondan kalkmadan yeniden acilinca cokca kez tabanlari yaglamasini da gordum. Komik oluyor halleri... Kacacaksan niye vuruyorsun. Vuruyorsan,niye kaciyorsun ?

3 durakligina kullaniyorum ben bu ulasim aracini okula gitmek icin,yaklasik sabah 5dk aksam 5dk yani. Yakinda omrumu yiyecek kivama gelebilir ancak 12 numara gibi.

Niye yazdim,bu yazinin ne ozelligi var bilmiyorum. Gecen gun estiler durakta beklerken,cektim fotolari. Eh,bloga koyacaksan yazi da yazacaksin. Yazdik da hani,bir halta benzemedi ya neyse..
Omrumu yiyip bitirenler #1'den baslayip seri mi yapsam acaba ?
Fena degil aslinda..

26 Ekim 2007

Yorum yok...


Yapanlardan,
hazirlayanlardan,
asanlardan,
ucundan kosesinden tutanlardan,
emegi gecen herkesten
Allah razi olsun.

25 Ekim 2007

Ask-Enjekte-Koma

Ask dedim,
enjekte etmeli dedim,
komaya girmeli dedim.

Askimizi aldik ,
enjekte ettik,
komaya girdik.

Sonuc ?
1-)


2-)


3-) Bir Liverpool taraftari:

I have been to some games with an atmosphere, but that was unbelievable. Normally you would get a good 30 mins of quiet, but that was constant heavy noise for 3 hours! I am going to pledge to go to a Beşiktaş Istanbul derby in my lifetime. Fuck I wish I had gone now.Imagine that at anfield... The Main Stand would walk out!

Bircok bu tip atmosferde maclarda bulundum ama bu inanilmazdi. Normalde 30 dakikalik bir sessizlik olur ama burada 3 saat boyunca sabit bir gurultu vardi. Besiktas'in Istanbul derbisini izlemek icin gelecekte oraya gidecegim. Kahretsin simdi gitmeyi isterdim. Hayal edin Anfield'da boyle bir atmosferi.

***

Sözün Özü:
Kartonla martonla isimiz olmaz, bu topraklarda bizden iyi bagiran tribun cikmaz.

24 Ekim 2007

UYARI: Yüksek Dozda Aşk Barındırır!

Yarın öncesi,
damarlara yüksek dozda aşk enjekte etmeli,
ardından da bir güzel komaya girmeli...



2006-07 Sezonu: BEŞİKTAŞ 3-1 Bursaspor

Arşiv
BEŞİKTAŞ Tribünü #4
BEŞİKTAŞ Tribünü #3
BEŞİKTAŞ Tribünü #2
BEŞİKTAŞ Tribünü #1

23 Ekim 2007

Manşet

@Canada National Post , 22 Ekim 2007

15 Ekim 2007

Bir Gece Yarısı...

Gece yarısı
Ateessssss dendi. Sicak catisma basladi. Mermiler havada ucusuyor.
Bir anda bir ses geliyor. "ahhhhhh" diye.
Soluna donuyorsun ki,biri yere yigilmis.

Gece yarısından 24 saat ölnce
Bir gun daha bitmis olumden bir nefes uzakta.
Hala hic bir seyin garantisi yok.
Belki 5 dakika sonra,belki 10 dakika sonra yoksun.
Belki 1 gunun daha var yasayacak,yarin da ayni durumdasin.
Solundaki de,sagindaki de ayni yolun yolcusu.
Sen aklindan neyi geciriyorsan o da onu geciriyor.
Birden baslaniyor sohbete. Ilk ne konusulabilir ?
Ya geride bekleyen nisanli veya sozlu.
Ya evde bekleyen es ve bebe.
Anlatiliyor guzel hikayeler birbir.
Off'lar cekiliyor karsilikli.
Ozlemle dolu sekilde anlatiyor hatiralar.
Paylasiliyor buyuk sirlar.
Arzular,hayaller,istekler.
Bir anda sohbete baska bir boyut geliyor;
"Simdi evimde olsaydim..." veya
"Nerede olmak isterdin acaba?"
Ilk once dusunuluyor. Nerede olmak istenirdi acaba ? veya
Istenilen yerde olunabilecek mi acaba bir daha ?
Hikayeler,hayaller anlatilirken hep birlikte suzuluyor gozyaslari dogruca yanaklara.
Ne zaman bitecek bu hasret ? Ya da bir sonu olacak mi ?
Duygu yogunlugu had safhada.
Soguk diger tarafta.
Paylasilanlar ise dunyayi asmis,baska bir boyutta.

Gece yarısı
Catisma devam ediyor ama aklin dusen arkadasinda.
Ya ona bir sey olursa ?
Dun ne guzel de dertlesmistiniz degil mi ?
Ne guzel hayaller kurulmustu.
Ne guzel bir duygu yogunluguyla anlatilmisti o hikayeler.
Ya simdi ?
O yok.
Serseri bir kursun. Hain bir kursun alip goturdu onu.
Yalniz hissediyorsun kendini,usuyorsun sanki.
Bir varsin bir yoksun dusunceleri icinde.
Bitiyor catisma ama,aslinda asil savas simdi basliyor belki de.

Ve bir süre sonrası
Fiziksel bir iki sakatlik veya yara.
Psikolojik olarak derin yaralar var hayatinda
Veya eve geliyor tabutun,ailende buyuk hasarlar.
Hangisini tercih ederdin?
Veya hangisi bu ucunu yasamayi tercih ederdi ?
Dur,biraz dusun.
Bak saate. Gecenin bir yarisi iste.
Hikayenin basina don.
Istiyorsan bir daha oku.
Okuduklarin saka degil,gercek.
Yasananlar veya yasanacaklar.
Dur,biraz daha dusun.
Sukret haline,vaktine.
Sagligina,ruh haline.
Bitmedi,dahasi var.
Dogu'da savasan onlarca askerin,
sehit olmus yirmisinde canini vermis binlerce kardesin var.
Onlara da dua et,yardim dile Allah'tan onlara.
Onlarin da ruhunu oksa,sad et.
Unutma,sen de bir gun gideceksin oraya.
Unutma,sen de olabilirdin orada onlarla.
Hayat her zaman herkese guzel degildir.
Farket,farki yasa. Ancak gercekleri unutma.

ŞEHİTLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ!

Şehitlikten..

***
***

@Edirnekapi Sehitliği

13 Ekim 2007

BEŞİKTAŞ!


13 Ekim Cumartesi 07.00/14.00 @ NTV
***
Bu ask icin tatil gunu,haftaici kalkilan saatten daha erken de kalkilir.
Bu arma icin aslinda imkan olsa daha neler neler yapilir.
***
"Ask,askiniz icin bir seyler yaptiginiz zaman,
ya da somut bir seyler yapmaniz mumkun degilse,
bir seylerden onun ugrunda vazgectiginiz zaman guzel"

11 Ekim 2007

Pusu

Bu, on üç vatan evladının düştüğü pusuda
Baş eğmeden baş verişinin öyküsüdür.
Bu öyküyü dinlemek cesaret
Anlamaksa yürek ister.

On üç fidan, on üç dağ, on üç yeminli fişek
Sagular bağlamışım, on üçlerin adına
On üç yiğit, on üç er, on üç kınalı uşak
Bakıyorlar şehitlik, şerbetinin tadına

Dilim varmaz ki buna, bilmem nasıl anlatsam
Bu bir pusudur desem, tarih güler dünüme
Pusuya düşmez Mehmet, deyip göğü çınlatsam
Merhem olur mu feryat, yasta olan günüme

Şükrü, Emrah, şehitmiş, nereden bilecekler!
Kurşun yağan gecede, tetiklere Bismillah
Er meydanı olsaydı, bükülmezdi bilekler
Düştüler on üçü de, düşmez kalkmaz bir Allah!!

Sanmayın bu bir kaçış, bu bir boyun eğiştir
“Turgay” adı tunç gibi, gönülde kalacaktır
Gül anasından “Seyfi”, bu vatana bağıştır
“Bayram” el öpmeye, bayramda gelecektir.

Kimisi nişanlıydı, kimisi evli barklı
Yel toynaklı atlarla, arşa kanat açtılar
Göklerin ötesinde, bin tane kızıl börklü
Bekleyen şehitlerle, rüzgar gibi uçtular

Onlar gündüz güneşti, geceleri yıldız ay
Onlar ki bir milletin, döşünde açan güldü
Ne para istediler, ne de sırçadan saray
Onlar vatan bağrına, adanmış bir ödüldü

Ekimde şehit verdik, bizim yiğit “Kasım’ı”
Ardından “Sıddık” düştü, Allah deyip toprağa
Vurup kendimi dağa, yitirmezsem usumu
“Fetullah” yazacağım, daldaki her yaprağa

Bu bir kanlı düğündür, mermilerle yapılan
Kuş tüylü yataklarda, yatanlar bunu bilmez
Vatan millet aşkına, tereddütsüz kapılan
Dokuz kurşun yese de, şehittir “Ahmet” ölmez

Mirzabeğ’im and olsun, yiğitlerin derdinden
Derdimize pay alıp, ekledik nicesini
Yazacaktır bu eller, şehitlerin ardından
Mertliğin kitabını, destanın yücesini

FATİH KOCATEPE (10/09/2007)

***

Astsubay Ahmet Sarıoğlu Malatya Merkez
Er Bayram Güzel Denizli Kurtluca köyü
Er Turgay Salgar Kars Yolaçan köyü
Er Mehmet Uyar Şanlıurfa
Er Seyfi Altuntaş Samsun Ayvacık ilçesi
Er Mehmet Yıldırım Konya Kadınhanı ilçesi
Er Mehmet Uçar Konya Kulu ilçesi Camına köyü
Er Kasım Aksoy Şanlıurfa Merkez Beşat Köyü
Er A. Şükrü Karataş Erzurum Karayazı ilçesi Tosunlu Köyü
Er Emrah Eryılmaz Niğde Merkez Kiledere Kasabası
Er Sıddık Küçükgöz Çorum Uğurludağ ilçesi Aşılı Armutköyü
Er Fetullah Selçuk Diyarbakır Merkez Satı köyü
Er Mehmet Coşkun Gaziantep Merkez

7 Ekim 2007

Pınarbaşı



BEŞİKTAŞ - FC Zurich Pınarbaşı
*
Arşiv
BEŞİKTAŞ Tribünü #1
BEŞİKTAŞ Tribünü #2
BEŞİKTAŞ Tribünü #3

3 Ekim 2007

BEŞİKTAŞ JK & SS LAZIO

"Su gibi. Oksijen gibi. Yok bu aşkın ötesi."