30 Nisan 2009

Kıymet

Öyle insanlar düşünün ki hayatında İnönü görmemiş,
ve öyle yürekler ki ölümü bile göze alır ama bütçesi yetmemiş.
Ben uzun süre Anadolu'nun değişik yerlerinde kaldım.
Bütçem elverdiğince maçlara geldim ve sesim bitik döndüm geldiğim şehirlere.
Şu an Bursa'dayım ve hastalık illetiyle cebelleşiyorum.
Bugün imkanım olsa şu hasta halimle kapalıya gelir ve komaya girmeyi bile göze alıp haykırırım sevdamı her bestede
Genç arkadaşlar...
Kapalı'ya girme şansı olan arkadaşlar...
Bu nimeti sıradan bir olgu gibi gören, Onun için bir sempatisi ve heyacanının kalmadığını inkar etse de düşünen bünyeler
LÜTFENNNN!
Aklınızı alın başınıza!
1 yaşındaki kızım bile Beşiktaş İnönü Stadı'nı televizyondan gördüğünde
Haykırırcasına kahkalar atıp mutluluğunu gözlerinden saçıyorsa,
ve Beşiktaş futbolcusu gördüğünde GOOOOLLLL diye haykırıp seviniyorsa ,
ve bunu diğer hiçbir olguda yapmıyorsa,
ve O'nun, O'nu inönüye hiçbir zaman götüremeyecek hasta bir babası varsa,
Lütfen O'nu düşünün!
O'nun mutluluğu, Beşiktaş'ın onuru için bağırın!
Sesinizi bitirin
Elde çekirdek oturmayın....
Bakın bir daha söylüyorum
Ben 32 yaşında multiple skelerosis hastalığının pençesine düşmüş gün ve gün eriyen ve hayatının her safhasında beşiktaşa bişeylerini vermiye çalışmış bir adamım. Lütfen, bu maç sizden geçer.
Siz aldırırsınız bu maçı... Siz kapak yaparsınız her gördüğümde ataklar geçirmemi sağlayan ermana, şansala diğer kanı bozuklara... Lütfen !
Oraya gittiğinizde Anadoluda'ki Beşiktaşlıları düşünün.
Şartları, durumları olmayanları düşünün...
Siz alın bu maçı... Gerekirse sesinizi kaybedin...


Ali Tumay Turemis / Forza BEŞİKTAŞ

7 Nisan 2009

Şeref Bey Ödülleri

Beşiktaş camiasında saygın bir yere sahip olan ve aynı zamanda Serencebey Dergisi'ni çıkartan "Aktif Beşiktaşlılar Oluşumu" Şeref Bey Ödülleri'nin 3.sünü veriyor. Aynı yazıyı Hayat Sensin'e de yazdım. Buraya da yazayım, ne kadar Beşiktaşlı görür ise, o kadar iyi.


Serencebey Gazetesi tarafından düzenlenen ve bu yıl 3.sü verilecek olan “Şeref Bey Ödülleri”nin sahipleri, kurulduğu günden bu yana Beşiktaş’a katkı sağlamış 115 Beşiktaşlı dernek arasından seçilecek. Ödüller, 02 Mayıs Cumartesi günü The Ritz Carlton İstanbul’da yapılacak törenle sahiplerine takdim edilecek.

Aktif Beşiktaşlılar Oluşumu tarafından yayınlanan Serencebey Gazetesi, başta Beşiktaş Jimnastik Kulübü olmak üzere Türk sporuna katma değer sağlayan isimlere ve kurumlara hem hizmetlerinden dolayı, hem de teşvik amacıyla düzenlediği “Şeref Bey Ödülleri’nin üçüncüsünde, “Beşiktaş’a Katkı Sağlayan Dernek”leri ödüllendirecek.

Almanya’dan Uzunköprü’ye, İsveç’ten 100. Yıl Beşiktaşlılar Derneği’ne kadar; Beşiktaş için kurulmuş 115 derneğe çağrı yapan gazete, dernekleri kuruldukları günden bugüne kadar Beşiktaş’a yaptıkları katkılarla değerlendirecek. 2 Mayıs’ta yapılacak ödül törenine katılmak isteyen BJK derneklerin, 10 Nisan cuma gününe kadar, BJK’ye katkı projelerini Serencebey Gazetesi’ne ulaştırmaları gerekiyor.

Adını Beşiktaş Futbol Şubesi kurucularından Ahmet Şerafettin Bey’den alan “3. Şeref Bey Ödülleri”nin sahiplerini, başkanlığını İstanbul Üniversitesi eski rektörü Mesut Parlak’ın yaptığı bir jüri saptayacak. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Sezgin, BDDK Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Al, BJK Yönetim Kurulu Üyesi Levent Erdoğan, Altın Borsası Başkan Yardımcısı Oğuzhan Aloğlu, Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çağan gibi isimlerden oluşan jüri tarafından saptanacak ödüller, 2 Mayıs Cumartesi günü The Ritz Carlton İstanbul’da düzenlenecek törenle sahiplerine verilecek.

2005 yılında kurulan Serencebey Gazetesi, Beşiktaş’ın 106 yıllık şanlı tarihini ve kulübü bugünlere getirenleri anlatmayı, düne ve bugüne bakıp gelecekle ilgili projeksiyonlarda bulunmayı, Türkiye’nin gerçek anlamdaki ilk sivil toplum örgütü ve ilk spor kulübü olan Beşiktaş için profesyonel veya amatör olarak çaba harcayan Beşiktaşlılar’ı ödüllendirmeyi hedefliyor.

6 Nisan 2009

Rahat uyu Neron


Bir abimizin dedigi gibi; Eros'tan sonra Neron'a da meydan okuduk...

18 Mart 2009

18 Mart 1915 | ÇANAKKALE GEÇİLMEZ !

Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar...
O, rûkü olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Vurulmuş temiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilâl uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın.
Herc u merc ettiğin edvara ya yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
"Bu, taşındır" diyerek Kabe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namiyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki; a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.

15 Mart 2009

Fabian Ernst!

FABIAN ERNST, OLE OLE OLE!

12 Mart 2009

İstiklal Marşı

Bugün 12 Mart, İstiklal Marşı’nın Kabulü'nün 88.yılı ve Mehmet Akif ERSOY'u Anma Günü. Bu anlamlı günde İstiklal Marşı tekrar tekrar okunmalı, okutulmalı her satırını iyice anlamalı ve tekrar tekrar güzelliginin farkına varılmalı.
***
Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma; kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl
Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır, hakka tapan, milletimin istiklâl

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakini sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar,
Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler hakkın.
Kim bilir belki yarın... belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri «toprak!» diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda, fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli,
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar - ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli,

O zaman vecdile bin secde eder - varsa - taşım.
Her cerihamdan, ilâhi boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhu mücerret gibi yerden naşım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır; hakka tapan, milletimin istiklâl.

Mehmet Akif ERSOY

3 Mart 2009

3 Mart 1903 | İyi ki varsın aşkların en güzeli...

İyi ki varsın aşkların en güzeli...
Nice yıllara hayatın ta kendisi....

19 Şubat 2009

19 Şubat 1915 - 18 Mart 1915

Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı!
Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı!