13 yasinda sirplar tarafindan katledilmis biri. Benden 4 yas buyuk, adasimmis megerse. Bu foto arsivimdeydi uzun suredir. Ekim 2007'de okulda yaptigim sunuma hazirlanirken wikipedia'da bulmustum. O zaman da kendimi aglamamak icin zor tutmustum, simdi de zor tutuyorum. Uzerinde ay-yildiz olan ve adim yazili bir mezar tasi, vahsice oldurulen bir din kardesim, belki Atasi,dedesi benim kanimdan biri. Bu kadar ortak nokta varken, aglamamak anormal olurdu zaten.
Srebrenica Katliami'nda katledilmis Omer Sadik Huseinovic, 11 Temmuz 1995 sabahi katledilen 8300'e yakin Bosnak kardeslerimizden biri. Hollandali baris gucu askerlerinin sirplarin eline dusmesi ve sirplarin bunu tehdit olarak kullanip, Srebrenica'da istediklerini yapabildigi, Hollandalilarin gozlerinin onunde katliamlarina devam ettigi, sirplara karsi bile konmadan bayanlarin ve cocuklarin bile katledilmesine izin verilmesi sonucunda vefat eden kardeslerimizden biri.
Ben sunumda bunlari anlattiktan sonra Bosnaklarin, Hollanda devletine neden dava acmadigi sorulmustu. Cevap verememistim cunku bilmiyordum. Acikcasi bugune kadar neden beklendigini hala bilmiyorum. Neyse ki, bugun okudugum bir haberde, bu konuda bir adim atildigini gordum; Srebrenica'da yakinlarini kaybedenler bugunlerde Hollanda devletine dava acmislar. Haklarini bulurlar mi bulamazlar mi bilinmez. Ancak suskun kalmanin ise yaramadigi , o gunlerden kalan aci anilarin sadece Bosnaklarin yuregini yaktigi bir dunyada yasiyorsak, bu olayin suclulari da elbette bulunmali ve yargilanmali...
***
Hollanda’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en korkunç katliama sahne olan Bosna Savaşı’nın 1995 Srebreniça kıyımında yakınlarını kaybedenler, ilk kez Hollanda devletine dava açtı.
Bosna Savaşı’nda (Nisan 1992-Kasım 1995) 11 Temmuz 1995 günü, General Ratko Mladiç komutasında Srebreniça kentine giren Sırp güçleri, yetişkin ve delikanlı yaşta 8 bin 106 Müslüman Boşnak erkeğini katletti. Bu, soykırımın, BM’ye bağlı olan Koruma Gücü UNPROF’daki Hollanda taburunun “katliamı seyretmesi” nedeniyle yapıldığı savunuldu.
Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/news/450251.asp
17 Haziran 2008
Srebrenica...
7 Haziran 2008
Ottawa
Gunubirlik olarak yakin sehirlere seyahatlari Turkiye'de yapmak istiyordum aslinda. Edirne,Tekirdag,Bursa,Canakkale basta olmak uzere. Kismet bu ya, Turkiye'ye gitmeden basladik ziyaretlere. Carsamba gunu Konsolosluk'taki isler nedeniyle istikamet Kanada'nin baskenti, Ottawa'ydi. Bir kez daha anladim ki, bu sehir konsoloslugumuz orada olmasa beni bir daha omrum boyunca goremez. Buyuk konusmak guzel bir sey degil ama en azindan simdilik dusuncem bu.
Oyle ki, konsolosluktaki vatandaslarimiza Turk restoranlarini sordugumuzda aldigimiz cevap bu yukaridaki yerdi. Restoran'in brosurunu verdi, bir de guzel tarif etti. Yola ciktik, karnimiz ac degildi. Once biraz dolasalim dedik, dolasirken restorani bulduk. Bize "biraz uzak" dedigi yere gitmemiz 5-6 dakikayi bulmadi. Adrese bakmadan yeri bulduk. Sokagin adi fiyakaydi yalniz; Preston Street. Ah Shumpert ah...
Velhasil, daha sonra konsolosluga geri donuldu, evraklar teslim alindi ve yola cikildi. Yine bilmiyorum, bu tum baskentler icin gecerli mi ama, gunun en guzel ani baskent'ten uzaklasildigi an'di. Montreal hastasi filan degilim ama Ottawa'dan iyidir be abi...
Bir yolculuk daha boyle sona erdi...