Birçok yazıda, arşivlik olayda TSN'den buradan bahsetmiştim. Kanada'nın en popüler spor kanalı. ESPN ve NBA TV gibi büyük spor kanallarında dahi yer alan Iverson-Beşiktaş dedikodusu haliyle TSN'e de düştü. TSN'in özelliği benim sürekli girip, kontrol ettiğim bir site oluşu burada. Hergün girip spor haberlerine baktığım sitede BEŞİKTAŞ'ı görünce, bu görüntüyü de blogun arşivine atmak gerekiyordu.
Iverson, gelir gelmez, o başka mevzu. Ancak şu haberde adımızın geçmesi ve hem Amerikan, hem Kanada basınında bizden bahsedilmesi bile harika...
13 Ekim 2010
BEŞİKTAŞ @TSN
6 Ekim 2010
21 Eylül 2010
Huzur Veren Fotoğraflar

9 Eylül 2010
Biz var oldukça, kahrolmaya devam edeceksiniz... // 9 Eylul 1922
Çalındı borular haydi ileri
Bozuldu çadırlar kalmayın geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah'ından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
20 Temmuz 2010
12 Temmuz 2010
Savez Napolje! (Zafere Kadar!)
Bugün nette dolaşırken Frontline Football adlı programın Bosna Hersek-Sırbistan bölümüne denk geldim. 2-3 yıl önce izlemiştim ama bazı detayları unutmuşum. Bugün tekrar izledim. Videoları durdurup bazı yerlerde görüntüler aldım. Şimdi onları da bloga koyayım.
Ek bilgi: Belgesel bu iki ülke arasında geçenleri anlattıktan sonra 9 Ekim 2004'te Saraybosna'da oynanan Bosna Hersek-Sırbistan 2006 Dünya Kupası eleme maçı öncesi - maç sırası ve maç sonunu anlatıyor.
Bununla başlayalım: Sırplar, Bosna deplasmanında tribüne pankart ve atkı sokmak isterler. Polis izin vermez. Ve bir Sırp polise isyan eder: ''Onlarda da Türk bayrakları var''
Hakikaten de tribünlerde Türk bayrakları vardır. Tabii bunlar genel tribün görüntülerinde görebildiklerim. Tribünlerde daha çok sayıda olduğuna eminim. Yüreklerine sağlık Boşnak kardeşlerimizin.
Maç öncesi Bosna tribününde açılan anlamlı pankart. Türkçe karşılığı: ''Sizden nefret etmek için 250.000 nedenimiz var.''
Daha net görüntüsü için tıklayın. Ve bu da Sırpların, Boşnaklar polis barikatına yaklayıp Sırp tribününe saldırmak için hareketlendiklerinde yaptığı tezahurat; ''Öldür, öldür, tüm Türkleri öldür.''
Bunu birkaç yerde daha duymuştum. Sırpların, Türkleri Boşnaklardan ayırt etmediklerini ve Boşnaklara sinirlendiklerinde küfürlerine, pis sözlerine Türkleri de alet ettiklerini. Tabii duygular (!) karşılıklı. Biz de onları anıyoruz bol bol...
11 Temmuz 2010
Ne Zaboravi Srebrenica - Srebrenica'yı Unutma!
Bosno moja majkom cu te zvat
Bosno majko srebrenice sestro
Necu biti sam.
Bosnam, sen benim annemsin
Bosnam, sana anne diyeceğim
Bosna annem, Srebrenica ablam
Tek başıma kalmayacağım.
10 Haziran 2010
Paradise Now
2005 yapımı bir film. İki Filistinli canlı bombanın yaşadıkları anlatılıyor. Ben sinemada izlemiştim, çok hoşuma gitmişti. Senaryoyu, hikayenin gidişatını, filmin başını sonunu ayrı tutuyorum hoşuma gittiğini yazarken. Herşeyden önemlisi dialoglar bu filmde. Öyle doğru şeyler söyleniyor ki, öyle güzel yansıltılıyor ki orada gerçekte yaşanılanlar...
Çarşamba gecesi CNBC-E'de de yayınlandı film. Öğlen akıl edemedim yazmayı. Akşam oturup bir kez daha izledim ailemle birlikte ve bir kez daha etkilendim. Bari bu kez sıcağı sıcağına yazayım da, izlememiş olanlara filmi önereyim dedim.
Eğer biraz Filistin konusunda duyarlıysanız, görüşünüz Filistinin haklı olduğunu düşünen şekildeyse bu filmi mutlaka izleyin derim...
Paradise Now
21 Mayıs 2010
Yüz Karası
3 Mayıs 2010
3 Mayıs Türkçüler Günü
"Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. İç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür. Türklük şuuruna erişmiş, samimi olarak "Ben Türk'üm" diyen herkes Türk'tür. Türkçülük ve Türk'ün tayininde, sapık ölçülere, özellikle mezhepçiliğe, coğrafyacılığa, laboratuvar ırkçılığına inanmıyorum. Başka milletleri küçük gören, Dünya barışını tehlikeye sokan antropolojik ırkçılık, Türk Milliyetçilik ülküsünün dışındadır.."
Alparslan Türkeş
Haydi 3 Mayıs, Türkçüler Turancılar elele,
Tarihler bin dokuz yüz kırk dördü gösterdi,
Atsız'ım Bozkurtlara buyruğu verdi,
Yiğitçe buyruğa gönül verdiler,
Alparslanlar, Kokanlar, Orkun, idiller,
Yürüyün, yürüyün haydi yiğitler,
Haydi 3 Mayıs, Türkçüler Turancılar elele,
Büyük Türk Milleti senin bayramın.
Haydi 3 Mayıs, Türkçüler Turancılar elele,
Dilde birlik, işte birlik, fikirde birlik,
Sağlanırsa o zaman kurulur dirlik,
Yürü yiğit yürü bugün senin günündür,
Bugün düğün günün, bayram günündür,
3 Mayıs Türkçünün düğün günüdür.
4 Nisan 2010
4 Nisan...
Mekanın cennet olsun, ruhun şad olsun Başbuğ...
Geçen sene bloga eklediğim cenaze görüntülerine tıklayarak ulaşabilirsiniz: 4 Nisan 2009
26 Mart 2010
Toronto'da Türk Kapışması!
Başlığa bakmayın, hiç de kapışma olmadı. Adamlar geldi 26 sayı (87-113) farkı attı ve gitti. Bizde sıkıcı bir maç izlemiş olduk. Tabii bizim için skordan, galibiyet/mağlubiyetten önce başka önemi vardı bu maçın.O da Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu'nun aynı anda sahada olacak olmasıydı. Her ne kadar Hido kötü bir maç çıkartıp, ikinci midesindeki problemden dolayı hiç oynamasa da sırf bu ikiliyi aynı anda sahada görmek güzeldi. Düşünsenize, ilk 5'lerdeki toplam 10 oyuncudan 2'si Türk. Yukarıdaki fotoğrafta gözüktüğü gibi. İkisi de karede...


Günün en güzel hatırası bu fotoğraf ile Memo ve Hido ile Milli Takım hakkında konuşmak üzere bu maçı izlemeye gelen Harun Erdenay ile çektirdiğim fotoğraftı. Pegasus cidden alçakgönüllü, çok kral bir adam. Çok duymuştum böyle olduğunu ama ilk kez dün tanıştığımda tecrübe edebildim... Yalnız salonda otururken bir sıra önündeki iki elemanın Harun Erdenay'a makinalarını verip fotoğraf çekmesini istemeleri komikti. Adamların kimden ne istedklerinden haberleri yok tabii.. :)
Bir de, keşke imkan olsaydı da şu periyotlar arasında seyircilere yaptırdıkları basket yarışmalarından birine yollayabilseydik Harun Erdenay'ı. Takır takır şutları sokunca, insanlar ne hale gelirdi bilemiyordum :))
18 Mart 2010
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!
3 Şubat 2010
Zoruna gidenin...
19 Ocak 2010
Mutlaka
ntvmsnbc.com'da fotoları görünce dayanamadım. Geçen hafta Kanada'ya dönerken bizim Paria uçuşumuzla hemen hemen aynı vakitlerdeki THY Saraybosna seferi de birçok kez 'ah ulan keşke o uçakta olsaydım' dedirmişti. Tüm bunların sonucunda yine depreşti bu hayalim.
Bir gün mutlaka Saraybosna, bir gün mutlaka Mostar...