3 Eylül 2006

AÇIK VE NET !

1 yorum:

gaykedi dedi ki...

Gene yedi çocuk gitmiş... Bir üsteğmen, iki asteğmen, bir uzman çavuş, üç de er... Yedi şehit. Gene yürek paralayıcı görüntüler, bayrağa sarılı tabutlar, kanı yerde kalmayacaktır nutukları.Ancak bu kez ağlaşanlar köylü kadınları değil, gözlüklü, tayyör-etekli, şehirli kadınlar.Çocuklardan biri bilgisayar mühendisiymiş, öteki de bilgisayar programcısı. Birinin anası, 'vatan sağolsun demiyorum' diyor ve ekliyor: 'Devlet benim oğlum için hiçbir şey yapmadı, o koşarak askere gitti ancak devlet ne çelik yelek ne de zırhlı araç verdi, bunları çok gördü...'Ötekinin anası da, 'yavrumu en iyi okullarda okuttum, zorla askere aldılar' diyor, 'oğlum sinek bile öldüremezken insan öldürsün diye dağa çıkardılar... Oğlum şehit değil, pisi pisine öldü! Hakkımı helal etmiyorum!'

Fakat bir şeyin farkında mısınız?Geçenlerde de gene bir şehit anası 'vatan sağolsun dememişti'...Vatan sağolsun demeyenler, devleti suçlayanlar artıyor...Bu tepki, meslek sahibi şehirlilerde gözleniyor. Dikkat edin, şehit olan çavuşla erlerin ailelerinden tık yok, ya da onlara duygu ve düşüncelerini soran yok. Eskiden olsa 'acı var mı acı' diyecek bir zibidi çıkardı mutlaka, artık onların ölmeleri doğal karşılanıyor.
Acaba Çetin Altan'ın deyimiyle 'köylü çocuklarını ölüme göndermek' mubah da, iş şehirlilere gelince mi cortluyor?Köylü canı kıymetli değildir de şehirli canı öyle midir? Ölen çocuk koyun çobanıysa olay tevekkülle karşılanır da bilgisayar mühendisi olunca mı kendisine yazık olur?Birileri savaştan bıktı.Köylünün bıkacak bilinci yok, nereye göndersen gidiyor da, şehirli yoruldu....
Engin Ardic......dedikleri tartismaya deger...